Monday, October 29, 2012

Optimum Şifa Gücü İçin 6. Hafta



6. Hafta:

Proje:

Bu hafta iki kere sauna ya da buhar banyosu...
Her gün sarımsak, zencefil ve yeşil çayı güne dağıtarak, yemeklerle ya da çay olarak, şifalı ve tonik etkilerini düşünerek alıyoruz. 

Diet:

  • Haftada iki kere balık ve soya ürünleri
  • Haftada en az iki kere brokoli
  • Kara lahana, pazı, semiz otu gibi pişmiş yeşillikler
Manevi ve fiziksel:
  • Ben geçen hafta meyve orucunu yapacak kadar yoğunlaşamadım, bu hafta tekrar deneyeceğim. Meyve diyetini yapanlar şimdi de meyve suyu (taze sıkılmış) ve meyve karışımı orucu deneyebilirler.  Takviyelerden de sadece Vitamin C'yi alıyor ve diğerlerini bu gün kullanmıyoruz. Yararları: Sindirim organları vücudun en büyük organları ve en çok enerjiyi kullananlar. Sadece bir şey yemeyerek ya da sindirim sistemini meşgul etmeyecek şeyler yiyerek vücudumuzun bu enerjiyi şifa için kullanmasına yardımcı olabiliyoruz. Weil, hasta olan hayvanların hastalıklarının başlangıcında bir süre bir şey yemediğine dikkat çekiyor ve dediğine göre aynısını yapan insanlarda da hastalığın daha kısa sürdüğü gözleniyormuş.  İlginç... Ben de hep daha fazla yemek yemeye odaklanırım birazcık hasta hissetsem kendimi. Tabi unutmuyoruz, bu tavsiyelerin hepsini kendimizi gözlemleyerek etkilerini kafamızda bir yere not edip modifiye ederek kişiselleştirip uyguluyoruz. 
  • Bu hafta 5 gün 35'er dakika yürüyoruz. Yürümenin faydalarını unutmuyoruz. 
  • Dört gün boyunca haber izlemiyoruz (ya da Facebook'a girmiyoruz).  
  • Bir sanat müzesini ziyaret ediyor ya da bize ilham veren, bizi mutlu eden bir sanat eserini gözlemliyoruz.
Bu gün okuduğum çok güzel bir Buddhist sözünü de şuracığa iliştireyim:
-Neden egomuzdan vazgeçmek bu kadar zor?
-İnsanlar mekanın boşluğundan, arkadaş, eş, gölge eksikliğinden korkarlar. Birine ya da bir şeye ait hissedememek korkunç bir tecrübe olabilir.  Bu tecrübenin kendisi olmasa da, onun  fikri son derece korkunç olabilir. Bu genelde mekan korkusudur, sağlam bir zemine demirleyemeyeceğimizin korkusu, , katı, değişmeyecek ve tanımlı kimliğimizi kaybetme korkusu. Bu çok tehdit edici olabilir...


Fotoğraf: Üğyanı-Toroslar/ Antalya Şubat 2006. Afgan tığ işi öğrenirken..

No comments:

Post a Comment